

Linç muhtırasını söküp atalım!
İşçiler, emekçiler, öğrenciler, gençler, kadınlar, aydınlar, devrimciler hiç kimse bütün emekçileri vuran bu cendereye seyirci kalma lüksüne sahip değildir!

Son dönemde, el altından körüklenerek yaygınlaştırılan linç kültürünün alenen yapılması için yapılan bir yönlendirmedir. Genelkurmay komutasında örgütlenen halkaların bir birine kırdırılması politikasıdır.
Bu politikayı boşa düşürmek için harekete geçmek zorundayız. Postal yalayıcılığı yapanlar bu açıklamayı iyi okuyun. Bu yolu siz açtınız. "Cumhuriyetine sahip çık" kontra mitinglerine katılanlar, orduya bu davetiyeyi siz verdiniz. Utanın denmez size. Utanmak yetmez çünkü. Kendi açtığınız yolu ancak yine kendiniz kapatabilirsiniz. Bu çağrıya tavır aldığınız durumda, bu eksende sokağa çıktığınız oranda, emekçileri bir birine boğazlatmanın, buna ortak olmanın ağır vebalinden kurtulabilirsiniz.
Yoksa toplumun bilincinde ve yüreğinde onulmaz yaralar açmanın besleyeni olursunuz. Hangi yükün altına gireceğinizi kararlaştırın artık.
Genelkurmay'ın bu açıklamayı yapmasının akabinde DTP Eskişehir İl Binası'na molotof kokteyli atıldı. Genelkurmayın gösterdiği hedef ilk yankısını pratik olarak böyle buldu. Açıklamanın sokaktaki dile çevrilmesi bu saldırıyla yönlendirildi. Bunun ön biçimleri Ahmet Kaya baskılı tişört giyen işçilerin linç edilmesinde görülmüştü.
Bu tür şeylerin daha hangi biçimlerde karşımıza çıkacağı ise çok yabancısı olmadığımız şeylerdir. Maraş'ı, Çorum'u yaşayan bir ülkenin insanlarıyız. Hafızalarımızdan silinmeyen onlarca benzer görüntü var. Bunların bugün çok daha keskin biçimlerde, Kürt halkına dönük işletilmesi ile karşı karşıyayız. Hiçte saklamadan gizlemeden yapılan bir yönlendirmeyle. Bu en büyük kontra örgütü Genelkurmay üzerinden halkların bir birine boğazlatılma çağrısıdır.
Bu oyunu bozalım. Genelkurmay’ın uzantıları üzerinden onlar sokağa çıkmadan, kontra saldırıları olmadan biz harekete geçelim. Her türlü tepki biçimini kullanarak Genelkurmay’ın bu açıklamasını geri çektirelim. Bunu başarmak zorundayız!
İşçiler, emekçiler, öğrenciler, gençler, kadınlar, aydınlar, ilericiler, devrimciler hiç kimse bu duruma seyirci kalma lüksüne sahip değildir! Genelkurmay’a protesto faksı geçmekten, kınama mesajlarına, basın açıklamalarından kitlesel sokak eylemlerine geniş bir yelpazede her türlü tepkiyi toplumsallaştıracak biçimde geliştirmek zorundayız. Postal yalamak istemiyorsak onları bastıkları yerden söküp atmak zorundayız.
Gece yarısı açıklanan metnin özeti: "TSK gerekeni yapacak, Türk milleti kitlesel karşı koyma refleksi göstersin"dir. Bu Kürt halkına dönük her türlü aşağılık saldırı ve linç yapma komutu olduğu kadar, "sınır ötesi operasyon"a da toplumsal destek sağlama çağrısıdır. İzin vermeyelim!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder