Bu el emekçilere kalktı! Vahşete dur de!
Türk ordusu Güney Kürdistan sınırındaki yığınağını operasyon yoğunluğuna yükseltti! OHAL yine resmiyet kazandı.

Genelkurmay sitesinden ilan edilen kararla, Güney Kürdistan'a karadan ve havadan geçişler yasaklandı. Şırnak ve Hakkari'ye 9 Eylül'e kadar sınırdan giriş ve çıkışlar kapatıldı.
Kan kokusunu hemen alan faşist askeri uzmanlar, bu karar için, ”Askeri anlamı, bölgenin ‘notam’lanmasıdır. Yani, Kuzey Irak sınırında koordinatları verilen alanda artık kimse kıpırdayamaz deniyor. Kıpırdarsa vurma hakkım doğar deniyor” yorumunu yaptılar.
Zaten oradalar!
Türk ordusunun Güney Kürdistan'a girdiği, hem Türk hem de Kürt kaynaklar tarafından yalanlanıyor. ABD ve AB emperyalistlerinin farklı saiklerle "Girme" uyarılarına rağmen, Türk ordusunun belirli birlikleri zaten sınırın iç kısmında konuşlanmış bulunuyordu.
Dahası sınırı tutmanın yanı sıra, Kürdistan'da bazıları önceden açığa çıkarılan kontra operasyonları da gerçekleştiriliyordu. Bunlardan biri de, bir süre önce Mahmur kampında 50 kişinin ölümüne yol açan bombalı saldırı oldu. En son, çok sayıda helikopter parçası taşıyan bir Türk tırı, Süleymaniye'nin Ranya ilçesinde peşmergeler tarafından yakalandı ve el koyuldu.
Son dönemde yoğunlaştırılan ve yakın pres düzeyine çekilen yığınakla birlikte, Güney'de Kandil Dağı eteklerindeki Kürt köylerine topçu atışları yapılıyor. Bundan dolayı Kandil çevresindeki yüzlerce köyün boşaltılması kararı alındı, bazıları boşaltıldı.
Saldırganlığın ölçüsü olmayacak!
Genelkurmay'ın aldığı karar, önümüzdeki aylarda hem sınır içinde hem de ötesinde Kürt halkına yönelik saldırganlık ve vahşetin ölçüsünün olmayacağı anlamına geliyor. Daha önce defalarca Güney Kürdistan'a operasyon yapan Türk ordusu, özellikle gerillanın son eylemlerinden sonra iyice tetiklenen faşist şoven milliyetçi birikimi de arkasına alarak kirli savaşı alabildiğine tırmandırmakla kalmayacak.
PKK gerillalarına karşı diri diri yakmaktan kimyasal silah kullanımına dek tüm kirli araçlar devreye sokulurken, Kürt yoksul köylüsü de şimdiden açık hedef ilan edilecek. Bölgede çatışma süsü verilmiş, verilmemiş çok sayıda katliam gerçekleştirilebilecek.
DTP temsilcileri, milletvekili adaylarının çalışmaları, bu sıkıyönetim ortamında ağır bir taciz, hatta suikastler altında yürütülmek zorunda kalınacak.
Kürt emekçiler, sürüldükleri metropollerde, taşra kentlerinde asker cenazeleri vesile edilerek yeni linç saldırılarına uğratılacaklar.
Bu el bize kalkmıştır!
Güney Kürdistan sınırında sıkıyönetim uygulamasına geçilmesi, yalnızca bölgeye ve Kürt halkına yönelik ölçüsüz saldırganlığın başlama vuruşu değildir! Aynı zamanda rejimin daha da militarize edilerek, defalarca çiğnenmiş, silikleşmiş kırmızı çizgilerin yeniden oluşturulmasına yöneliktir.
Defalarca girilmiş, çıkılmış, onbinlerce askerle paspas edilmiş Güney Kürdistan sınır ötesine bir operasyon daha gerçekleştirmenin rejim açısından sonuçsuzluğu bir yana! ABD ve AB emperyalistlerinin tasmayı çekmeleri, kimi yorumlara göre 20-30 kilometrelik bir güvenlik koridoru ile bazı tavizler alınması planları bir yana! Her saldırının Güney Kürdistan'ın Kürt halkı için oluşturduğu çekimi artırması bir yana!
Asıl önemlisi, Kürt halkının karşı karşıya kalacağı saldırı ve bunun tüm emekçiler tarafından göğüslenmesi gerektiğidir. Kürt halkına kalkan el, Türk ve Kürt emekçiler tarafından birlikte kırılmalıdır!
Medya operasyonu başlattı
Sınır ötesi operasyon söylentileri aylar öncesinden psikolojik bir kuşatma ve baskı aracı olarak kullanılmaya başlanırken Fırat Haber Ajansı bu konuda 4. kuvvet olarak burjuva medyanın nasıl kullanıldığını teşhir etti.
Türkiye'deki TV'ler ve büyük gazeteler muhabirlerini Şırnak ve Güney Kürdistan'ın Zaxo kentine göndermiş durumda. Bölgede bulunan burjuva medyadan kimi gazeteciler Genelkurmay'dan önce "sınır ötesi operasyonu" başlatırken, kimi gazeteciler de İpek yolu üzerinde, Cizre'de, Şırnak'ta geçen tank ve zırhlı araç konvoylarını çekmekle meşgul.
Hızını alamayan İstanbul'dan gelme Show TV gibi televizyoncuların bazıları da, medyatik olma sınırını çoktan aşmış olan Korucubaşı Hazım Babat'ın Şenoba'da bulunan korucularına gece-gündüz talim ve yürüyüş yaptırarak, "sınır ötesi operasyona gidecek" korucuları ekranlarına getirmeyi yeğliyor.
Gidici değil kalıcı gibiler
ANF, Edirne, Tekirdağ, Kayseri, Bolu, Antep, Urfa, Diyarbakır bölgelerinden getirilen zırhlı araç ve askeri personellerin sınır hattına yayılmış durumda olduğunu belirtip bölgede 40 binden fazla askerin bulunduğunu belirtiyor.
Şırnak ve sınır kesimine gönderilen zırhlı araçların tamamının, en yakın karakol ya da taburlarda bekletildiği söylenirken, sınırın sıfır noktalarına yerleştirilen tanklar ve topçu birliklerinin, bir sınır ötesi operasyonda değil, içte yapılacak geniş kapsamlı bir operasyonda o hatları tutmak amacıyla konuşlandırılma ihtimalinin daha yüksek olduğu vurgulanıyor.
Yaklaşık iki aydan bu yana bölgeye gönderilen askeri birliklerin, konuşlandıkları alanda mevziler kazması ile seyyar mutfak ve çadırlarla en az Eylül ayına kadar burada kalma hazırlıkları yapmaları da bu ihtimali kuvvetlendiriyor.
OHAL'e yakışır kontroller
Ayrıca bölgede kontrol noktalarının sayısı da abartı derekesine çıkartıldı. Şırnak'tan hemen sonra Balveren beldesinden itibaren başlatılan yol kontrolleri Uludere-Beytüşşebap hattına kadar hemen hemen yol üzerindeki tüm köy ve askeri kontrol noktalarında kuruldu. Sadece Şırnak-Uludere arasında 22 kontrol noktası bulunuyor.
Sınır mı kaldı
ANF, ayrıca Uludere'nin Güney Kürdistan sınırına sıfır noktada bulunan Gülyazı Beldesi, Andaç ve Yemişli köyleri ile Silopi ilçesinin Kokit (Kapılı) köyleri kırsalında konuşlanan askeri birliklerin zaman zaman Güney Kürdistan sınırına 500-800 metre ilerleyerek fiili bir "sınır ötesi operasyonu" yarattıklarını da aktarıyor.
Kokit, Gülyazı ve Yemişli bölgelerinde sıfır noktadan Güney topraklarına yerleşen ve stratejik tepelere topçu birlikleri yerleştiren askerlerin, olası sınır geçişlerini Türkiye'ye ulaşmadan durdurma amacında oldukları belirtiliyor.
Korucular: Hazırlık öteye değil beriye
ANF, muhabilerinin sınır hattında görüştüğü korucuların sınır ötesi operasyonun olmayacağını anlattığını aktarıyor. Korucular, askerlerin önümüzdeki günlerde il ve ilçelerde toplantı yaparak, hangi köyden hangi korucuların hangi bölgeyi iyi tanıdığını, hangi korucu timinin hangi tepe ve dağı tutacağı şeklinde talimat verceklerini ve sınır içine dönük geniş kapsamlı bir operasyon hazırlığın olduğunu anlatıyorlar.
Gerillaların Türkiye içinde olduğunu ve sınır ötesi operasyon sinyallerinin Kürt Hükümeti'ne meydan okuma olduğunu anlatan korucular, yapılanların ABD, Kürt Hükümeti ve Türkiye'nin restleşmesi olduğunu kaydediyorlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder